Sağlık Çalışanlarına Öneriler - II

© Türk Psikologlar Derneği Travma, Afet ve Kriz Birimi

0%
*Bu yazı tahmini 7 dakika 5 saniye okuma süresine sahiptir.

Yazar : Türk Psikologlar Derneği Travma, Afet ve Kriz Birimi    
    Ankara    
         

 

Değerli Sağlık Çalışanları,

Tüm dünyanın ve ülkemizin COVID-19 salgınıyla zor günler geçirdiği bu dönemde hastanelerde, tıp merkezlerinde, polikliniklerde görev başındasınız. Hepinize çalışmalarınızda kolaylıklar diler ve özveriniz için sizlere teşekkür ederiz.

Bu tür dönemlerde sağlık çalışanlarının hastalara yardım etmek için canla başla çalıştığını biliyoruz. Bu çalışma sırasında pek çok riskle karşı karşıya kaldığınız bir gerçek. Çalışmalarınız sırasında kendinizi hem fiziksel hem de psikolojik olarak korumanızın önemli olduğunu hatırlatmak için size seslenmek istedik. Bu tür olağanüstü durumlarda ortaya çıkacak çıkabilecek olumsuz koşullar sizi etkileyebilir. 

Sizi etkileyebilecek durumların ve onlara vereceğiniz duygusal tepkilerin farkında olmak kendinizi korumanızda yardımcı olacaktır.

  • İnsanlara yardım etme motivasyonunuzun yüksek olduğu böylesi bir mesleği seçmenizden belli! Ancak bunun bir riski var. Bu tür olağanüstü durumlarda bu motivasyon bir “kahramanlık yapma” şekline dönüşebilir ve güvenlik önlemleri ihmal edilebilir. Bazen böylesi koşullar gereği insanüstü bir çabanın içine girmeniz gerektiğinde kendi güvenliğinizi riske atabilirsiniz.
  • Yoğun çalışma temposu yemek, uyku ve dinlenme gibi temel ihtiyaçları bir lükse dönüştürebilir. Bu tür durumlarda konsantrasyon kaybı ve dikkatsizliklerde artma eğilimi olabilir.
  • Zorlu ve hayati olabilecek kararlar vermek sizi duygusal olarak etkileyebilir. Gerginlik, kaygı ve öfke hissedebilirsiniz.
  • Sevdiklerinizden uzun saatler ayrı kalmak, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenememek kendinizi suçlu hissetmenize neden olabilir.
  • Hastaların talepleri karşısında bazen çaresiz kalmak, elinizden bir şey gelmediği durumlarla yüzleşmek kendinize olan güveninizi sarsabilir, üzgün ve çaresiz hissedebilirsiniz.
  • Hastalarınıza yardımcı olmaya çalışırken virüs bulaşma riski sizi tedirgin edebilir ve korkutabilir.
  • Virüsün taşıyıcısı haline gelerek sevdiklerinize zarar vermekle ilgili endişeleriniz artabilir.
  • Bazen zorluklar artsa ve uzun saatler çalışmış olsanız da çok enerjik ve güçlü hissedebilirsiniz. Bu tür enerjik dönemleri çökkünlük ve yorgunluk dönemleri takip edebilir.
  • Bazen ne kadar çok şey yapsanız da yaptıklarınızın yetersiz olduğunu düşünebilirsiniz, bu da sizi öfkelendirebilir.
  • Mesainiz bitip işten ayrıldığınızda aklınız hastalarınızda kalabilir ve kendinizi suçlu hissedebilirsiniz.

Tüm bunlar, pek çok sağlık çalışanının bu tür olağanüstü durumlarda karşılaşabildiği zorluklardır. Bunlarla başa çıkmak her zaman kolay değildir, biliyoruz. Yine de aşağıdaki önerileri dikkatinize sunmak isteriz.

  • Hastalarınıza yardımcı olmaya çalışırken işyerinizdeki güvenlik önlemlerini önemseyin ve “Bana bir şey olmaz” yanılgısına kapılmayın.
  • Herkesin bireysel gücünü aşan bir durumla karşı karşıya olduğunuzu unutmayın. Bu tür durumlarda yardımlaşma ve dayanışma içinde olmak destekleyicidir. Gerektiğinde çevrenizdekilerden yardım istemekten çekinmeyin.
  • Çalıştığınız ortamın dışında olan ve sevdiğiniz birileriyle fırsat buldukça iletişim içinde olun. Gerekirse onların sizi aramasını sağlayın. Bu tür paylaşımlar sizin dünyayla iletişiminizi sağlayacak ve size destek olacaktır.
  • Kısa da olsa dinlenme fırsatı bulursanız bunu kullanın. Dinlenmeye fırsat bulduğunuz zamanları bir suçluluk vesilesi haline getirmek yerine kendinizi korumak için herkesin ihtiyaç duyduğu bir soluklanma fırsatı olarak düşünün.
  • Mesainize ara verdiğinizde sevdiklerinizin ihtiyaçları yanında kendi ihtiyaçlarınızı karşılamaya da olabildiğince vakit ayırın.
  • Unutmayın: Paylaşmak ve dayanışma içinde olmak bu tür dönemlerde başa çıkmanın temel prensipleridir.
  • Çevrenizdekilerle ve özellikle birlikte çalıştığınız diğer bireylerle gün içindeki deneyimlerinizi paylaşın. Özellikle zorlandığınız durumları konuşmak duygusal yükünüzü azaltacaktır.
  • İş yükü ve gerginliğin sizi tükettiğini hissettiğinizde, örneğin karar vermekte zorlanmaya başladığınızda veya aşırı bunaldığınızda, bunu meslektaşlarınızla ve biriminizin yöneticisiyle konuşmaktan çekinmeyin. Bu tür durumlarla başa çıkmak ancak ortak kararlar ve önlemlerle olanaklıdır.
  • Çevrenizde tükendiğini veya bunaldığını gözlemlediğiniz bir meslektaşınız varsa onunla konuşun ve nasıl yardım edebileceğinizi sorun.

Bu zor günleri atlatmak için gösterdiğiniz çaba için sizlere bir kez daha teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

  • Bilgilendirme ve Sorumsuzluk Beyanı

    Kürsü bölümüde yayımlanan yazı, metin, görsel ve sair içeriğin sorumluluğu yazarlarına aittir. Bu bölümde yer alan içeriğin Türk Psikologlar Derneğinin kurumsal politika ve görüşleriyle uyumlu olması zorunlu değildir ve Kürsü'de yayımlanan içerik derneğin görüşlerini yansıtmaz.

* OECD ülkelerinin üniversite mezunlarının dakika başına okuyabildiği kelime sayısı baz alınmıştır.
>